Selam. Muhtemelen bu siteyi ve forumu hiç sorgulamamış biri olarak bulma ihtimaliniz dahi aşağıdaki ihtimalden daha muhtemel.
Ve eğer çok büyük ihtimalle önce sorgulayıp, iki tarafın argümanlarına bakıp buraya geldiyseniz, gördüğünüz öncelikli şeyler aslında bilim adına çoktan kapanmış fakat avamın bilim denince hemen aklına gelen ilk şeylerdir başlanılan şeylerdir. Evrim, jeoloji, temel astronomik bilgiler ve düz dünya…
Ve bunun gibi pek çok konu aslında zamanında gündemin başını çektiği ve iz bıraktıkları için halkın bilim denince anımsadığı şeylerdir. Gerçekten de burada yazmakta olduğum düz dünya iftirası yeni çağın başladına kadar makul gözükse de, o zamanın Avrupa’sının şu an tıpkı bizim durumumuzda olduğu Kutsal Kitap ve söylentilerin farksız görülmesi ve söylentilerin ana içeriği gölgelemesi ve Kitabın yine 1000 yıl önceki sıradan muhattaplarının görüşlerinin sanki kaynak değeri varmış gibi alınmasıdır. Maalesef bizim ülkemizdeki dogmatiklik kilisenin baskısından da daha korkunç.
İnansın ya da inanmasın ön yargısız bir şekilde Kur’an’ı okumuş çoğunluk biraz da felsefi mantıktan anlıyorsa şunu fark etmiştir: Kur’an, ilk muhattaplarıyla bugün sunacağım veriyi ortaya çıkaran topluluk arasında yaklaşık 1400 yıldır varlığını sürdürmektedir. 1400 yıl öncenin önde gelen ve bir şekilde iz bırakmış insanları doğrudan toplumlarının ve kendilerinin anladığı doğa olaylarını gördükleri gibi yorumlamıştır fakat Kur’an öyle kelimeler seçmiştir ki ne doğrudan Dünya’nın şekli gibi insanların ebedi hayatını uzaktan yakından ilgilendirmeyen bir bilgiyi verip günümüzün sorgulamasını etkilemez ya da zaten anlayamayacak ve hayal edemediği için inkar edecek bir topluluğa aykırı bilgi vermez ne de günümüzde biraz olsun araştırıp inanmayanları ağız tadıyla inkar ettirtmez.
Tam da hepimizin bildiği ve olmasını beklediği gerçeklerle ne kadar uyumlu değil mi? En az sayısal veri kadar bu dengeyi tutturabilmiş olmak mucizevidir, insanı aciz bırakır. Özellikle de Kur’an’a getirilen ve belkide 19’u görenler için en net kapanan konu olan çölde bir adamın uydurduğu iddiası çökmüştür. Hatta eğer 1400 sene önce amacı insanları etrafına toplamak olan bir kişilik olsaydı inanın kullanabileceği çok daha basit ifadelerle bir bedeviye de derdini anlatabilirdi. Uydurmak bir yana sürekli hayati tehdit altındaki Muhammed muhtemelen kendi gözlemlerine ve sağduyusuna dahi ilginç gelen ifadeleri bugün ve yarın açığa çıkacak daha pek çok delil için zamanının azılı düşmanlarına karşı açıklayamadı. Ne mutlu yeteri kadar delili görüp Teslim Olanlara.
Sözü fazla uzattım ve yine uzatacağım “düz” Dünya en az 500 yıldır koskocaman bir iftiradır. Hem şu anda benim burada fikirlerimi yazmamı sağlayan teknolojinin gelişmesine karşı bir nankörlük hem de buna zemin hazırlayan dahilerine yapılan büyük bir iftiradır. Bu konu bilim düşmanları ile non-muslim camianın ittifak halinde olduğu bir konudur. Belki ikinci grubu anlamak mümkün fakat ilk grubun aralarından müslüman olduklarını iddia edenler bir sorgulasalar iyi olur. Aynı durum sitede yer alan 1969, Apollo 11 Görevi ile de örneklenebilir. Bu arada bilim ve teknoloji bu insanların ortak mirası değildir, hal böyle iken dahilere ve insanlık yararına değer üretenlerle beraber Dünya’ya tek bir şey bile katmamışlarıdr. Bu miras geleceği inşa edenlere aittir.
Son bir şey daha bu önemli verilerin sahibi bilimin bu orana “flattening” demiş olması nasıl düz gezegeni işaret etmiyorsa, yeryüzünün yayılması ifadesi de düzlüğe işaret etmez. Bu ayetin yukarıda bahsettiğim ve kulaktan kulağa iddialarla en mesnetsiz eleştirilerden birine maruz kalması da delilin niteliğini arttırmaktadır.
Bu fikir 6236 ayet kabul eden arkadaşlarımıza aittir. Ben 6234 ayet ile daha da yakın bir sonuç verdiğine şahit oldum lütfen bu işlemi bizzat deneyiniz.
Aşağıda verdiğim formül 88:20 ayet künyesi ile yapılmıştır.
Ayrıca işlemde kabaca 6356km ve 6378km olarak verilmiş olsa da hesaplarda daha hassas değerler kullanılmıştır.
Formül: (e-p)/e. e: ekvatoryal yarıçap, p: kutupsal yarıçap.
Kutupsal yarıçap: 6356km,Ekvatoryal yarıçap: 6378km, f=(6378-6356)/6378=0.0033528
88:20 ayetinin genel ayet numarası 5985, sure içerisindeki ayet numarası 20.
f=(5985-20=5965)/20)=20/5965=0.0033528
Yeryüzünün yayılma açısı/oranı (flattening ratio): 0.0033528 ile Kur’an’ın verdiği değer gerçekle 1/10.000.000 hassasiyetle bire bir örtüşüyor.
Ve yere, nasıl yayılıp döşendi!